…. ve yıl 2004 Bahadır
Hamza (ben) doÄŸdum. Hayatı tanımaya baÅŸladığımda sene 2009’du. O benim çok
sevdiÄŸim, bana ikizim diyen aÄŸabeyim BATIHAN’dı. Tıpkı ben. Aynı zamanda
doğsaydık kesin ikiz olurduk. Ağabeyim 1.80 boyunda, 78 kg ağrılığında çok yakışıklı
bir kişiydi. Onu çok seviyordum. Ben ana sınıfına giderken ağabeyim lise son
sınıftaydı. Ortaokulu benim okuduğum okulda okumuş ve başarı ile bitirip,
Kastamonu Endüstri Lisesini kazanmıştı. Lise dönemini de başarıyla bitirip
üniversite sınavını da kazanıp İzmir 9 Eylül Üniversitesini kazanmıştı.
Aramızdaki yaş farkına rağmen onunla çok iyi anlaşıyorduk(13 yaş) o da beni çok
seviyordu. Ağabeyimin okuldan geleceğini duyduğumda onu hep kapıda bekler
yolunu gözlerdim. Eve geldiğinde kapıyı çaldığında onu ben karşılar ve kucağına
atlar boynuna sarılırdım. AÄŸabeyimde bana aynı karşılığı verir, “Naber ikizim” derdi.
Bizim ailemizin kullandığı küçük bir motorumuz vardı. Ağabeyim hafta sonlarında
geldiğinde babamdan izin alıp beni gezdirirdi. Bir keresinde ben motorun önünde,
aÄŸabeyime “AÄŸabey, bir kere ben de gaza basabilir miyim?” dedim. O da bana
“Dikkatlice bir kere bas!” diyerek izin vermiÅŸti. O zamanlar beÅŸ yaşında küçük
bir çocuk oluğum için çok şey hatırlamıyorum. Ancak ana okuluna gitmeye başladığımda
birkaç yaş daha büyümüş ve abimi daha iyi tanımaya başlamıştım. Berkay
arkadaşımın evindeydim, acı haberi onların evin de duydum, eve geldiğimde neler
olduğunun farkında değildim. Ailem ve evimizde bulunanlar çok üzgünlerdi.
Ağabeyimin trafik kazası geçirdiğini ve kaza yerinde öldüğünü söylüyorlardı. Ben
ölmenin ne olduğunu bilmiyordum. Kendi kendime ağabey, neden öldün diyordum.
Yaşım ilerledikçe her şeyin farkına varıyordum ve onu her geçen gün daha çok özlüyor
ve seviyorum. Vakit buldukça her cuma namazından önce veya sonra kabrine gidip
duamı ediyorum. Ağabey sevgisini ve kaybedince hasretini bu üzücü olayları
yaşamayan bilmez. Seni ömür boyunca unutmayacak kardeşin.