-Ne oldu Mehmet, seni pek mutlu gördüm? dedi.
Ali’ye olayı anlattı ve derse girdiler. Nihayet aradan bir hafta geçti.
O gün Mehmet okuldan döndüğünde Hatice onu kapıda karşıladı. Ne oldu Hatice,
neden burada bekliyorsun? dedi.
Hatice ona gülerek:
- Abi! Babam bize bilgisayar almış, dedi.
Neredeyse bayılacaktı, hemen içeri girerek babasının boynuna sarıldı. Sevinçleri yüzlerinden okunuyordu ikisinin de. Artık onlarında bir bilgisayarı vardı. Ali ödevlerini bilgisayarda yapıyor ve Hatice’ye okuma metinleri açıyordu. Canı sıkıldığında Hatice’yi de alıp azda olsa oyun oynuyorlardı. O gün eve geldiÄŸinde babası çok sinirliydi. Acaba bir ÅŸey mi yapmıştı? Ama hiçbir ÅŸey yapmamıştı emindi. Yemeklerini yedikten sonra babası onları bilgisayar odasına getirdiÄŸinde çok ÅŸaşırmıştı. Bilgisayarları kırılmıştı. Babası yüksek sesle ’’Bu bilgisayarı kim kırdı?’’ dedi. Ali kırmadığından çok emindi. Annesi de kırmış olamazdı. Hatice olabilirdi çünkü Hatice çok aÄŸlıyor ve titriyordu. Daha fazla dayanamayıp ‘’Ben kırdım baba.’’ dedi. Nasıl dediÄŸini oda bilmiyordu. Sanki vicdanı konuÅŸuyordu. Babası Hatice‘yi göndererek ona çok kızdı ve odadan çıkıp gitti. O gece uyuyamamıştı, sabah kalktığında sersem gibiydi. Ali o sabah erkenden uyandı. Elini yüzünü yıkayıp üzerini deÄŸiÅŸtirdi. Annesi kahvaltı hazırlıyor, babası da ona yardım ediyordu. Küçük kardeÅŸi de çoktan uyanmış, sandalyesinde sessizce oturuyordu. “Herkese günaydın!” deyip annesine yardım etmek istediÄŸini söyledi. Babası hiç yüzünü bakmıyordu. Masa hazırdı, kahvaltıya oturdular. Ali çok heyecanlıydı çünkü babasına söylemek istediÄŸi bir ÅŸeyler vardı.
Akşamdan beri bunları düşünüyordu. Birkaç defa ağzını açıp tam söyleyecekken vazgeçti. Babasına yalan söylemek onu çok üzüyordu. Kardeşi için de olsa yalan söylememeliydi. Yemek boğazına düğümlendi ve daha fazla dayanamayıp sofradan kaktı. Kardeşini de alarak okula gitti. Zaman bir türlü geçmiyordu. Bu iş böyle olmayacaktı. Babasına durumu anlatmalıydı. Evet babasına doğruları söyleyecekti. Akşam eve geldiğinde babası yoktu. Hemen annesine babasının nerde kaldığını sordu. Annesi de babasının bu akşam biraz geç kalacağını söyledi. Zaman geçmek bilmiyordu. Ama birazdan annesinin yemek hazır sesiyle masaya koştu. Aslında babasının bu saatlerde gelmesi gerekiyordu. Yinede babasını beklemekten vazgeçmedi. Saat gece yarısı oldu. Ali artık dayanamayıp uyuya kaldı. Yanağındaki sıcaklığı hisseden Ali bir anda uyandı. Yanı başında duran babası diz çökmüş, onu izliyordu. Ali yattığı yerden doğruldu, babasının yüzüne baktı. Tam konuşacakken babası ona sımsıkı sarıldı.